Demiryollarında Yeniden Yapılanma Nedir?
Demiryolcunun
hem işi hem de canı tehlikede!
hem işi hem de canı tehlikede!
1980 yıllarla birlikte en fazla duyduğumuz kavramların başında "Yeniden yapılanma" geliyor. "hayata dönüş" gibi ilk duyulduğunda kulağa çok hoş geliyor. Duyanlara heyecan veriyor. Bu kavramın demiryollarıyla birlikte kullanılması ise başta demiryolculara olmak üzere tüm demiryolu severleri çoşturuyor. Demiryolcular ve demiryolu severler bu sihirli sözcükleri ilk duyduklarında , demiryollarının cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi ülkeyi şaha kaldıracak bir atılımın, yarım asrı geçen bir ihmalkarlığın telafisi olarak olarak algıladılar. Karayollarının trafik kazalarıyla ülkeyi kan gölüne çeviren altın çağının kapanışıydı demiryollarının yeniden yapılanması...Ancak çok geçmeden yeniden yapılanmada ne kastedildiğini demiryolculara anlamaya başladı. Oda "hayata dönüşü" gibi ardında kara tablolar bırakacaktı. Bir dönem "Cumhuriyetin harcı" olan demiryolları artık kendi bütünlüğünü bile tutamayacak bir sürece giriyordu. Özetle bu parçalanmanın, dağılmanın, demiryolcusuz demiryollarının adıydı demiryollarının yeniden yapılanması. Demiryolların belleksizleştirmesinin, bir buçuk asırlık işletme tecrübesi ve bilgi birikimin yok edilmesinin adıydı. İğne ucuyla kazılarak elde edilen kurumlarının kapatılmasıydı. Kazaların kanıksanması, demiryolcuların ve demiryollarıyla yolculuk yapanların can güvenliğinin ortadan kaldırılmasıydı... Bu gün demiryolcular iki kaygıyı taşıyarak işine gidip geliyor. Bu kaygılardan biri "ben ne olacağım?" Diğeri ise bu gün "sağ salim evime dönecek miyim?" Demiryollarında yeniden yapılanma süreçleri Demiryolcuların iş güvenliğini ve can güvenliğini tehdit eden uygulamaların temelinde 1980 yıllarla birlikte tüm dünyada uygulama konulan neo-liberal politikalar yatmaktadır. Neo liberal politikalar ülkemizde 12 eylül darbesi ve ardından 24 ocak kararları ile uygulamaya kondu.Ülkenin tüm kurumları yeniden yapılandırılmaya çalışıldı. Bu kapsamda ilk olarak 1987 de Gazi Üniversitesi tarafından demiryolların reorganizasyon projesi hazırlandı. Ancak bu çalışma hayata geçirilmedi. Daha sonra Dünya Bankası destekli yeniden yapılanma projeleri hazırlandı. İlk olarak 1995 yılında Booz Alen - Hamilton Firması daha sonra ise 2005 yılında Kanada 'lı CANAC fırması tarafından TCDD'nin yeniden yapılanma projesi hazırlandı. Uygulamaya konulan bu iki projenin en belirgin özelliği personel sayısının azaltılması, TCDD'nin bütünlüklü yapısının ortadan kaldırılarak özel tren işletmeciliğine geçişin sağlanmasıydı. Yeniden yapılanma raporlarının önerileri uygulanıyor Projenin tavsiyeleri bir bir hayata geçti. TCDD Ye nitelikli insan gücü yetiştiren TCDD meslek lisesi ve pratik sanat okulları kapatıldı. Meslek hastalıkları konusunda uzman olan hastaneleri Sağlık Bakanlığına devredildi. Limanları özelleştirildi. Taşınmaz malları TCDD'nin gelecekteki ihtiyaçları göz önüne alınmadan özelleştirme idaresine devredildi. Bölgesel trenleri kaldırıldı. TCDD personeli eliyle yapılan işlerin bazıları taşeron firmalara devredildi. unvanlar birleştirildi. Yüzlerce istasyon kapatıldı. Personel sayısı azaltıldı. Faal personelin statüsü değişti. Özel tren işletmeciliğine geçildi. Fabrikalar özelleştirildi. Atelyeler ve bakım onarım birimlerinin bazıları kapatıldı. Bağlı ortaklıklar piyasaya göre yapılandırıldı. TCDD yeniden yapılanması kanunuyla süreç tamamlandı. Demiryollarının yeniden yapılanma süreciyle birlikte demiryolları çalışanları sayısındaki azalışın tersine demiryolu kazaların da ise artışlar yaşandı. Demiryolları karayollarında olduğu gibi kazalarla özdeşleşti. Kazalarla Türkiye gündemine girdi. Demiryolcuların iş güvenliği kalmadı.Gelecek hayalleri elinden alındı… Demiryolcular bir belirsizliğe mahkum edildi. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de demiryollarının özeleştirilmesini öngören uygulamalar “yeniden yapılanma” gibi süslü ve kimsenin itiraz edemeyeceği kavramlarla kamuoyunu sunuldu. Ve Kamuoyunda taraftar buldu. Demiryolları ise kana bulandı... |