TEKERLEĞİN İCADI VE UYGARLIĞA KATKISI
TEKERLEĞİN İCADI VE UYGARLIĞA KATKISI Tekerlek denince ilk aklımıza ulaşım araçlarında kullanılan tekerler akla gelmektedir. Oysa günümüzde tekerlek ve tekerlekten esinlenen sistemler neredeyse hayatın her alanında kullanılmaktadır. İnsanlığın bu gün yakalamış olduğu bu uygarlık düzeyine onu taşıyan en önemli icatlardan biri tekerlek dersek de abartı olmaz. Uygarlık ve icatlar üzerine yapılmış birçok araştırma bu tespiti doğrular niteliktedir. Tekerleğin ilk olarak nerede kullanıldığı ile ilgili farklı düşünceler olmasına rağmen tekerleğin insanlığın en önemli icatları arasında olduğu konusunda uzlaşma vardır. Tekerleğin uygarlığa yapmış olduğu katkıdan olsa gerek bu gün aralarında Hindistan’ında olduğu bazı ülkelerin bayraklarında tekerlek sembolü yer almaktadır. Yine tek tanrılı dinlerden sonra en yaygın inanç olan Budizm’in sembollerinden birini de tekerlek (Dharmachakra) oluşturmaktadır.[1] İnsanlığı bu kadar etkileyip sembol haline gelen tekerleği sözlükler: “merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember” olarak tanımlamaktadır.[2] Tekerleğin temelini oluşturan merkezde bulunan eksen etrafında yaptığı dönme hareketidir. Bu dönmenin temelinde ise kaldıraç sistemi vardır. Tekerleğin yere her temas noktası bir kaldıracın dayanak noktası gibi bir işlev görmekte ve sonsuz sayıda kaldıracın birleştiği bir sistem gibi kendi ekseni etrafında çok az bir küvettin uygulanması ile dairesel hareket sağlamaktadır. Tekerleğin bu dairesel hareketi günümüzde birçok tekniğinde temelini oluşturmaktadır. Dönen miller, makara sistemleri, çarklar, kasnaklar, dişliler, volanlar , türbinler, içten yanmalı motorlar ve elektrik motorları gibi karmaşık düzenler bu uygulama alanlarından bazılardır. Bu sistemler bu gün milyonlarca makinada kullanılarak insan yaşamını kolaylaştırdığı gibi silah teknolojisinde kullanılarak da bir o kadar da yaşamı karartmaktadır. Buna rağmen bu kadar yoğun kullanım alanını sahip olması nedeniyle tekerleğe aynı zamanda makinanın atası demekte uygun bir benzetme olur. Günümüzde hemen hemen her yerde kullanılan tekerlekte iki ana prensip vardır. Biri vinç ve dairevi testerelerde olduğu gibi gücün doğrudan çalışma noktasına uygulanması, diğeri doğal güç kaynaklarını yel değirmeni ve dinamoda olduğu gibi gücü aktarma ve dönüştürme. Hemen hemen bütün makinalar bu iki prensibi temel alarak tasarlanmaktadır. Ulaşımda ise araçlarında kullanılan tekerlekteyse dingil dayanak noktası olmak üzere yarıçapın ortasında bir yere bağlanan kol, gücü tekerlek çemberine aktarılması ile dairesel hareket meydana gelir. Dingilin sabit olması halinde tekerlek çemberine uygulanan kuvvet, bağlanan kolu hareket ettirir. Dişli takımları, gücü ve hızı yarıçap uzunluklarıyla orantılı olarak değiştirir. Böylece Tekerlekler, yükü ileriye çektiği gibi sürüklenen bir cismin aksine sürtünmeyi de azaltır. İnsan, Hayvan ve motor gücünün çok üzerinde bir yükün taşınması sağlanmış olur. Günümüzde hayatımızı kolaylaştıran sistem ve icatlardan tekerlek ve tekerleğin esin kaynağı olduğu şeyleri çıkarın geriye pek fazla bir şey kalmaz. Hayatımızın içinde bu kadar yaygınlık kazanan tekerlekle insanoğlunun ne zaman tanıştığı konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte yapılan arkeolojik çalışmalar bu konuda önemli ipuçları vermektedir. Yapılan arkeolojik çalışmalar önemli bir bölümü tekerleğin ilk olarak Mezopotamya da kullanıldığına işaret etmektedir. Amerikalı Arkeolog Spesier, Gawra da yapmış olduğu çalışmalarda M.Ö. 3000-2500 yıllarına ait olduğunu düşündüğü tekerlek kalıntılarına rastlamış, bir başka arkeolog da yine Ur’da yapmış olduğu çalışmalarda M.Ö. 2950 yıllarına ait olduğunu düşündüğü bir mezar içinde tekerleğe rastlamıştır. Ancak bu her çalışmamada tekerleğin hangi ihtiyaç üzerinden yapıldığına dair bir kanıta ulaşılamamıştır. Bununla birlikte bir başka araştırmacı olan General Frugier tekerleğin tarihinin yontma taş çağ devrine kadar uzandığını ileri sürer. Frugier’e göre bu tarihten başlayarak insanlar avladığı hayvanları kayalar üzerinde taşıma ihtiyacı duymuştur. Kayalar üzerinde avı taşımanın zorluğu insanları farklı alternatifler aramaya itmiştir Bu süreçte atalarımız olan avcıların kesilmiş bir ağacın yuvarlanışını görmeleri tarihin seyrini değiştirecek icadın bulunuşuna kaynaklık eder. Yuvarlanan ağacın taşımayı kolaylaştırdığını fark eden insanlar yüklerini iki ağaç kütüğü üzerine koyarak bugünkü anlamda tekerlekli ulaşımında ilk adımını atarlar. Frugier’in bu varsayımına karşılık olarak İngiliz tarihçi Maccurdy ise farklı bir varsayım ortaya atar. Ona göre tekerleğin atası tomar denilen silindir biçiminde burulmuş kağıt ya da deridir. Sümer şehirlerinde M.Ö. 3.000′den kalma kızaklar ve arabaların çıkması Maccurdy bu savını destekler niteliktedir Şenel ise tekerleğin tarihini üç yüz daha geriye götürmektedir. Ona ilk tekerlek M.Ö. 3300 yılları arasında icat edilmiştir[3]. Esin kaynağı da çömlekçi çarkının kullanılışıdır. Şenel göre tekerleğin bulunduğu coğrafya da farklıdır. İlk çömleğin kullandığı İndis uygarlığının yaşamış olduğu İndis Vadisinin bulunduğu Hindistan’dır. Şenel bu konuda günümüze kanıt kalamayışına dayanak olarak da bu bölgenin iklimin çok nemli oluşunu bunun bir sonucu olarak da tahta çömlek ve tekerleğin çürümesini sağlamasını dayanak göstermektedir. Kendi savını ise o dönemden kalan tekerlekli oyuncak arabayı göstermektedir. Bu oyuncak kilden yapılmış gövdesi tunç arabaları andıran çift öküzle çekilen tekerlekli bir kağnıyı andırmaktadır. Çömlekçi çarkıyla başlayan süreç üç yüz yıl sonra M.Ö.3000 tunç kullanımıyla bu günkü modern anlamda tekerleğin atası dönmeye başlamıştır.[4] Bu süreci destekleyen unsurlar ise çeşitli zanaatkarların ham madde bulup paralel gelişip tekerlek tekniği için uygun zemin hazırlamasıdır. Diğer yandan bazı kaynaklar ise tekerleğin ilk kullanıldığı yerler arasında Kazakistan ve Çin’i olduğunu belirtirler. Kimler tarafından ve hangi tarihte icat edilmiş olursa olsun bütün araştırmacı ve tarihçilerin üzerinde uzlaştığı nokta ise tekerleğin bulunup ulaşımda kullanılması tarihin seyrini değiştiren en önemli icatlardan biri olduğudur. Bu tespitle birlikte tekerleğin icat edilip kullanılması ulaşım devrimini yaptığı gibi sanayi devrimine giden makineleşmenin de öncü hamlelerinde biri olmuştur. Tekerlekle birlikte ilk arabalar yapılmaya başlanmış evcil hayvanlar bu arabalara koşulmuş ulaşımda imkansız olan mesafeler kat edilmeye başlanmıştır. Bir çok bilim insanı büyük göçlerin temelinde yatan faktörlerden birinin tekerlekli arabaların kullanımı olduğunu ileri sürmektedir. Tekerlek bulunmasıyla birlikte sadece ulaşımda değil de tarımda kullanılmaya başlanmış bu günkü modern tarım araçlarının da temelini atmıştır. Eski Sümer kalıntıları içinde iki tekerleğin bir dingil ile birleştiği ve tekerlekli sabana benzer tarım araçlarının çıkması bu teknolojinin o dönemde tarımda çok büyük sıçramalar yarattığını göstermektedir. Hatta Sümerlerdeki tarım üretiminin bu günkü kanada düzlüklerinde elde edilen verim düzeyini yakaladığı ileri sürülmektedir. Bu günde tekerlekli sistemler tarımın vazgeçilmezleri olarak varlığını tarımdaki yerini korumaktadır. İlkel araçlar evrimleşerek günümüzün modern makinelarına dönüşmüşlerdir. Tekerleğin tarımda kullanımı aynı zamanda insan ve doğa arasındaki ilişkiyi değiştirmiş hem doğa karşı insanoğlunun bir adım öne geçmesini sağlamış hem de insanlar arasındaki ilk sınıfsal ayrışmaların temelini oluşturmuştur.[5] Her teknik gelişmede olduğu tekerlek bulunması ile birlikte savaş sanayinde çok önemli uygulama alanı bulmuştur. Bunlardan en önemlisi tekerlekli savaş arabalarının tasarımı ve kullanılmasıdır. Tekerleğin bulunup iki tekerleğin bir dingil ile buluşturulmasından yaklaşık bin yıl sonra tunç savaş arabalarının (çiftteker) Avrasya göçebelerince (Iran-Azerbaycan) geliştirilmesi savaşların seyrini değiştirir. Bu arabalar hem savaşçılara hız kazandırmış hem de onlara lojistik destek sağlama da yüklerin taşınmasında büyük bir avantaj sağlamıştır. M.Ö. 1700-1400 yıllarına gelindiğinde iki tekerlekli tunç savaş arabaları altın çağını yaşar. Bu savaş arabalarını kullanan kavimlerin zaferleri bugünkü atom bombasına sahip ülkelerin konvansiyonel silahlara sahip ülkeler karşında sahip olduğu üstünlük gibi nettir. Bu arabaları kullanan kavimler diğer kavimlerin üzerine sel gibi akmaya başlar. Bununla birlikte M.Ö.2000 yıllarında koşum takımlarında da büyük gelişmeler yaşanır.[6] Ve araba ile koşum takımlarının gelişimi birbirini tamamlar. Artık bu teknolojiye sahip kavimlerin önünde kimse duramaz. Demir arabalara sahip göçebe çoban toplular diğer topluluklar üzerine akınlar düzenler. M.Ö.1100-1200 yıllarında Avrasya bozkırlarından gelen Akhalılar bu teknolojiyle Yunan topraklarını istila etmeye başlar.[7] Yine M.Ö. 2000’lı yıllarda atlı arabalara sahip kavimlerin Mısıra girip Firavun ordusuna saldırmaları onlarda Almanlar tarafından ilk kez 1917 yılında kullanılan tankların yarattığı bir şaşkınlık ve korkuyu yaramıştır. Ancak öküz ve eşek kullanan Firavunlar çok kısa sürede bu yenilikten faydalanır. Elinde dizgin olan atlı araba üstündeki savaşçı figürü o tarihlerden günümüze ulaşmıştır. M.Ö. 2000 yıllarda geliştirilen çift tekerlekli bu arabalarla birlikte saraçlık, seyislik, doğramacılık, dericilik, metalürji gibi zanaatlarda gelişim yaşanmıştır. Bununla birlikte Sümerler tarafından arabalara koşulan yaban eşeklerin yerini Türkler tarafından ehlileştirilen atların alması arabaların hızını daha da artırır. Buhar gücünün kullanılması ve ilk buharlı lokomotifin ulaşımda kullanılması ise başka bir devrimin habercisi olur. Kızılderiler tarafından demir at olarak da nitelenen buhar makinası ve tekeleğin bileşimi olan bu araçla endüstride ulaşımda ve tarımda bir başka devrim yaşanır[8]. Daha sonra ise buhar gücü yerini motor gücüne bırakır ve günümüzün çağdaş ulaşım sistemleri yaşamın vazgeçilmezleri arasına girer. Ulaşım ise temel insan hakları arasında yer alarak diğer hakları tamamlayan bir hak olarak günümüz değerleri arasında yer alır. Günümüzde ise ulaşım sistemlerinin hemen hemen hepsinde tekerlek teknolojisi kullanılmaktadır. Hayvan gücünün yerini motor ve elektrik gücü almış tekerlek ise çağın ihtiyaçları üzerinden kendini yenileyerek yolculuğunu sürdürmektedir. Bununla birlikte tekerlek teknolojisinin kullanım alanı ulaşımla sınırlı kalmamış inanılmaz bir şekilde yaygınlık kazanmıştır. Kolumuzdaki saatten tutunda en karmaşık dişli sistemlerinin kullanıldığı tüm makinaların temelinde tekerlek teknolojisi yatmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi tekerleğin icadı insanın oğlunun yapmış olduğu en önemli icatların başından gelmektedir. Bu icat yalnızca yaşadığı dönemi değil 5000 yıllık kullanım süreci içinde sürekli kendini geliştirerek kendisinden sonraki dönemleri etkilemiştir. Uygarlığın yoluna insana açmıştır. İnsanlığın üzerindeki yükü alarak onun hareket kabiliyetini artırmış, hem insanların hem de onların ihtiyacı olan malların bir yerden bir yere taşınmasını kolaylaştırmış, Savaşta kullanılarak bir uygarlığa bir başka uygarlık üzerinde üstünlük kurmasını sağlamış, farklı uygarlıkların birbiri ile tanışmasını ve malların kolaylıkla taşınmasını sağlayarak değiş tokuşuna imkan sunarak bu günkü kapitalist modernitenin temelini oluşturan ticaretinde gelişimini sağlamıştır. Bu gün tekerleğin üzerinde döndüğü milyonlarca km uzunluğundaki yollar kapitalizmin kılcal damarları olarak bütün dünyayı kaplamış bulunmaktadır. Not: Bu yazı Siyasal bilgiler fakültesi Küresel ve bölgesel çalışmalar yüksek lisans programı Dünya Siyaseti Ders Ödevi olarak Aralık 2013' te hazırlanmıştır. DİPNOTLAR [1] http://www.religionfacts.com/buddhism/symbols/wheel.htm [2] TDK. Büyük Türkçe Sözlük [3] Şenel s.423 [4] Age 592 [5] Acar 87 [6] Şenel 592. [7] Age 679 [8] Huberman 194 KAYNAKÇA 1. Şenel, Alaeddin, Kemirgenlerden sürüngenlere insanlık tarihi, Ankara, İmge kitapevi,2006 2. Huberman, Leo, Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla, İstanbul, İletişim Yayınları, 1995 3. Acar, Sadık, Bilgi çağı ekonomisine teorik bir yaklaşım., D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt 15 sayı 1 yıl 2000 s. 87-101 4. Tunıs, Edwin, Wheels a pictorial History, Jhon Hopkins University Pres, Maryland 2002 5. Buharlı lokomotif bilgisi, Alsancak, Münakalat Vekaleti (Çev. Nazif Kaya) 1944 6. http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/tekerlek 7. http://www.merakname.com/tekerlek-ne-zaman-bulundu/ 8. http://www.ideafinder.com/history/inventions/wheel.htm 9. http://www.religionfacts.com/buddhism/symbols/wheel.htm 10. http://www.yardimcikaynaklar.com/ulasim-teknolojilerinin-tekerlegin-bulunusundan-gunumuze-kadar-gecirdigi-asamalar/ |
Budizmin
sembollerinden Dharmachakra
|